
Thelma Filmi Eleştirisi
Dindar ailesinden ayrılarak üniversiteye başlayan genç ve güzel Thelma..
2006’da ilk uzun metrajlı filmi olan Reprise’i çeken Danimarklı yönetmen Joachim Trier, 3.uzun metrajı olan Thelma ile karşımızda. Yönetmenin bu filmi Türkiye’de de Başka Sinema kapsamında Filmekimi ve IKSV’de izleyiciyle buluşmuştu. Filmin senaryosu da Trier ile Norveçli senarist ve yönetmen Eskil Vogt’a ait. Ayrıca bu film Vogt ile Trier’in ilk işbirliği değil. Trier’in yönettiği Respire ve Louder Than Bombs ( Sessiz Çığlık )’da ikilinin diğer işbirlikleri olarak göze çarpıyor. Şimdi dönelim filmimize. Oyunculuk olarak filmde ayırlığını hissettiren kişi filme de adını veren baş karakter Thelma’yı canlandıran genç aktrist Eili Harboe. Harboe, Thelma’nın içindeki git-gelleri, üzerinde oluşan psikolojik baskıyı, ailesiyle arasındaki gergin ve uzak ilişkide hissettiklerini oldukça başarılı biçimde yansıttığı aşikar. Bununla birlikte Thelma’nın dindar babasını canlandıran Henrik Raraelsen ve annesini canlandıran Ellen Dorrit Petersen’de iyi performanslar veriyorlar. Thelma’nın büyük aşkı Anja’yı canlandıran Kaya Wilkins’de ilk uzun metrajında oynamış olmasına rağmen kesinlikle sırıtmıyor ve rolünün altından başarıyla kalkıyor.
***Yazının buradan sonrası filmi izlemeyenler için spoiler içermektedir
Filmin önemli özelliklerinden biri sahnelere eşlik eden etkileyici synthesizer müzikler. Bu müziklerle birlikte etkileyici sinematografi ve fazlaca kullanılan üst açılar filme özgünlük kazandırıyor. Film aslında fantastik öğeler de barındırdığından üst açılar daha çok Thelma’nın tek başına göründüğü planlarda kullanılmış. Burada Thelma’nın geçmişindeki sarsıcı olaydan sonra uzunca bir süre dizginleyebildiği doğaüstü güçleriyle birlikte tanrı ile iletişimde olduğunu düşünürken yanlış olmayız. Dindar bir aile tarafından büyütülmesi de Thelma’nın fazlasıyla inançlı ve tanrıyla iletişim kurmaya çalışan bir insan olmasını sağlamış. Ancak filmin bence en önemli artısı fantastik öğelerle birlikte anaakım Amerikan sinemasında çokça örneğini gördüğümüz büyüme hikayelerindeki öğeleri de çok başarılı biçimde harmanlaması. Nedir bu öğeler dediğimiz zaman da aklımıza başlıca ilk kez alkol kullanan, sigara ve esrar kullanan, aralarında cinsel olarak deneyimlerini yaşayan genç karakterler geliyor. İşte Thelma’da da bu tür sahneler var ve filme kesinlikle çok yakıştığı aşikar. Karakterin olgunlaşması sırasında lezbiyen olarak kendini keşfetmesiyle birlikte geçmişinden geri gelen doğaüstü güçleri ve ergenlik süreci filmde çok başarılı işlenmiş.